Sülük tükürüğü, kanın pıhtılaşmasını önlemek ve dokulardaki tıkanmış kan miktarını azaltmak için çalışan bir antikoagülan ve anti-trombosit ajan olan hirudin içerir. Sülük tükürüğündeki diğer kimyasallar, sülük ayrıldıktan sonra bile kanın hasarlı bölgede akmasını sağlayarak yeni damarların büyümesine ve mevcut damarların genişlemesine ve daha fazla kan akışını barındırmasına izin verir. Bununla birlikte, sülük tedavisi sanıldığının aksine ağrısızdır ve acı vermez.

Sülük ısırdığında, sorunlu bölgeyi uyuşturan doğal olarak oluşan bir anestetik salgılar. Sülük kullanımı belirli vakalarda doku ölümünü önleyebilmekte ve iyileşmeyi desteklemektedir. Sülük tedavisinin tıbbi adı, hirudoterapidir. Tıbbi sülükler, tedavi amaçlı olarak çiftliklerde özel olarak yetiştirilmektedir. Sülükler, genellikle tatlı su havuzlarında bulunan küçük kan emici solucanlardır. Sülüklerin tıp alanında uygulanması yeni bir şey olmasa da, tıpta kullanılma şekli, tarihsel kullanımlarından daha farklıdır.

Bu, geçmişi binlerce yıl öncesine dayanan ve kan akıtmayı içeren çok özel ve benzersiz sülük tedavisi İzmir hizmetinde merkezimiz tedavileri, eklem ağrıları, iyileşmeyen enfeksiyonlu yaralar ve ülserler, siyatik, derin ven trombozu, varisler, gut, artrit, kellik, alopesi, sırt ağrısı, şişlikler, künt yaralanmalar, akne ve sivilceler, apseler gibi birçok rahatsızlıkta mucizevi etkiler göstermektedir. Tedavi, bazı kardiyak durumlar ve sedef ile behçet gibi birçok cilt hastalığı üzerinde de oldukça etkilidir.

Kullanılan sülükler tıbbi öneme sahiptir, toksik değildir ve sadece saf olmayan kanı emer. Tükürükleri kan dolaşımını iyileştiren ve aynı zamanda kanın kalınlığını azaltan Hirudin içerdiği için, pıhtı ve emboli eğilimi olan hastalara yardımcı olur. Sülükler esas olarak iki türdür, toksik ve tıbbi önemi olan toksik olmayan sülükler. Bunlar, hastaları iyileştirmek için kullanılan sülüklerdir. Bu sülükler, yalnızca vücuda zararlı olan saf olmayan kanı emme eğilimindedir.

Vücuda taze kan pompalama ve dolayısıyla hastalığı iyileştirme şansı veren sülük tedavisi hizmeti sunan uzmanlarımız, bu terapide de mükemmel sonuçlar sunar. Sülükler problemli bölgeye yerleştirilerek cilt altından kanı emmeye başlar. Sülüklerin vücuttaki kirli kanı emdiği konusunda halk arasında yanlış bir kanı vardır. Tedavi sürecinde böyle bir oluşum oluşmaz, sülüğün kandaki tedavi edici özelliği, vakum döneminde Hirudin ve Calin maddelerinin kana karışması ile oluşur.

Tavsiye Edilen Ozon Tedavisi

İnsanlar uzun yıllardır tıbbi bağlamlarda ozon tedavisi uygulamaktadır. Ozon tedavisi, başlarda yaraları dezenfekte amacıyla kullanılmış olan bir tedavi yöntemidir. Sonra bağışıklık sistemini de iyileştirdiği kanıtlanan ozonun daha birçok kullanım alanı keşfedilmiştir.  Günümüzde çok yönlü tedavi haline gelmiş olan ozon tedavisinde Ay Fizik Tedavi ve Geleneksel Tıp Merkezi, tavsiye edilen ozon tedavisi sunan bir merkezdir.

Ozon tedavisi, tıbbi durumları tedavi etmek ve hastalıklarla savaşmak için bir oksijen formu olan ozon gazını kullanan alternatif tıp uygulamasıdır. Bu renksiz gaz, üç oksijen atomundan oluşur. Üst atmosferde bulunan ozon gazı tabakası, güneşin UV radyasyonundan dünyayı korur. Ancak yer seviyesinde ozon, zararlı bir hava kirleticisidir. Ozon gazı, bir kişi tarafından solunduğunda zararlıdır, akciğer ve boğaz tahrişine, öksürüğe ve astım semptomlarının kötüleşmesine neden olur.

Ozona yüksek seviyelerde maruz kalmak, akciğer hasarına yol açabilir ve ölümcül olabilir. Bununla birlikte, bazı ozon tıbbi bağlamlarda terapötik etkilere sahip olabilmektedir. Ozon tedavisi, özellikle solunum koşulları ve immün dirençli bakterilere yönelik çözümler sunmaktadır. Ozon bir gaz olmasına rağmen, tedavi durumuna bağlı olarak birçok şekilde uygulanır. Yüksek talep gören ozon tedavisinin kullanım alanlarından bazıları şu şekildedir:

• Artrit tedavisi
• SARS ve HIV tarzı viral hastalıklar
• Yaraların dezenfekte edilmesi
• Bağışıklık sistemini aktive etmek
• İskemik kalp hastalığının tedavisi
• Makula dejenerasyonunun tedavisi
• Kanser tedavisi
• Fibromiyalji
• Dolaşım bozuklukları
• Diş enfeksiyonları
• Selülit tedavisi
• Detoks
• Hücre yenileme
• Cilt sorunları, cilt gençleştirme
• Kas-iskelet ağrıları ve yaralanmaları
• Romatizmal ağrılar, bağ ağrıları
• Kas, eklem, tendon ağrıları
• Omurilik hastalıkları

İzmir Önerilen Ozon Tedavisi

İç organları tedavi etmede ozon, damardan uygulanabilmektedir. Bu tedavi yöntemi, gazın vücudun çeşitli bölgelerine ulaşmasına yardımcı olur. HIV ya da başka bir kan bozukluğunun tedavisinde bu yöntem kullanılır. İzmir önerilen ozon tedavisi hizmeti, merkezimiz tarafından etkili ve güvenli bir şekilde uygulanmaktadır. 1960’lı yılların sonlarında klinik olarak kullanımı Hans Wolff tarafından tanıtılan ozon içeriği mikrogram aralığında olmaktadır.

Ozon tedavisinden önce daima kapsamlı bir muayene yapılmakta ve kesin bir teşhis konulmaktadır. Daha sonrasında uygun tedavi biçimi seçilir. Tedavi, sadece ozondan söz etse de tıbbi oksijen ve ozondan oluşan bir gaz karışımı ile yapılmaktadır. Ozon oldukça kararsız bir bileşiktir. Kesinlikle, oksijen, CO2 veya diğer gazlar gibi kolay depolanamamaktadır. Aktif madde ozon tıbbi oksijenden üretilmektedir. Bu üretim, bir ozon cihazı ile yerinde yapılır.

En fazla uygulanan majör otohemoterapide hastanın kol damarından alınan yaklaşık 100 ml kan, steril bir şişede ozonla zenginleştirilmekte ve infüzyon olarak hastaya geri verilmektedir. Bu tedavide yüksek etkinlik, kırmızı ve beyaz kan hücrelerindeki metabolik süreçleri aktive ederek elde edilmektedir. Tedavinin haftada bir veya iki kez yapılması faydalıdır. Her bir tedavi, yaklaşık 30 dakika sürmektedir. Kural olarak, bir terapi döngüsünde 10 ila 15 tedavi gerçekleştirilebilmektedir.

Majör otohemoterapi uygulama örnekleri, dolaşım bozuklukları, yaşlılık, enfeksiyonlar ve rejenerasyondur. Minör veya küçük otohemoterapide ise hastanın damarından kan alınmakta ve enjektörde ozon ile karıştırılmaktadır. Zenginleştirilmiş kan, hastanın kalça kasına veya cilt altına geri enjekte edilmektedir. Artan aktivite ve artan antikor oluşumu nedeniyle, bağışıklık sistemi bu uyarana tepki verir.

Yaklaşık 10 dakika süren bu tedavi, enfeksiyonlar, alerjiler, karaciğer hastalıkları ve bağışıklık aktivasyonu üzerinde etkilidir. Ozon fümigasyonunda, ozon dışarıdan uygulanır ve bunun için vücudun etkilenen bölgesi, bir plastik torba ile izole edilmektedir. Bir ozon ve oksijen karışımı verilir ve maruz kalma süresinden sonra tekrar emilir. Bu tedavi yaklaşık olarak 20 dakika sürmektedir ve ozon dezenfekte görevini üstlenir.

Bu tedavinin amacı, kan dolaşımını uyarmak ve yara iyileşmesinin hızlandırmaktır. Apseler, yaralar ve enfeksiyonlar için kullanılan bir yöntemdir. Ozon çan tedavisinde vücudun tedavi edilecek bölümü, hacamat camına benzer bir cam çan ile izole edilmektedir. 5 ila 10 dakika boyunca hafif bir negatif basınçta çandan sürekli bir gaz akışı geçirilir. Bu yöntem, mikrop öldürücü özellikleri sayesinde yara iyileşmesini sağlar. Yara temizliğini ve doku perfüzyonunu destekler.

Bu yöntemin kullanım alanları, diyabetik kangren, fistüller, iyileşmeyen yaralar ve yatak yaralarıdır. Ozonlu su tedavisi yönteminde saf su, ozonla zenginleştirilmektedir. Ozonun suda çözünürlüğünün sınırlı olması nedeniyle ve doygunluğa hızla ulaşıldığından, cilt hastalıkları ile yaralanmaların tedavisinde güvenli ve kolay dozlanan bir yöntemdir. Sprey veya kompres olarak uygulanan bu yöntemin uygulama alanları,  enefeksiyonlar, apseler ve yaralardır.

Ozon Nükleolizi denilen intradiskal infiltrasyonunda ozon, X-ray veya MRT gibi görüntüleme yöntemlerinin kontrolü altında intervertebral diske enjekte edilmektedir. Ozunun yaptığı iş, burada su içeriğini azaltmak ve intervertebral disk çekirdeğinin büzülmesine neden olmaktır. Anti-inflamatuar etkiye sahip olan bu yöntem, kan dolaşımını teşvik etmektedir. Disk dejenerasyonu ve sarkmada kullanılan bu mikro inzaziv yöntemin başarı oranı % 69’dur. Disk cerrahisine düşük bir alternatiftir.

Eklem içi enjeksiyon yöntemi, öncelikli olarak diz ve omuz eklemi hastalıklarında iltihaplanmayı azaltmak için uygulanmaktadır. Bağışıklık sistemini harekete geçiren bu yöntem, artroz, gonartroz, rektal insüflasyon ve romatizmal eklem iltihabı alanlarında kullanılır. Ozon ile rektal insuflasyon, dezenfekte edici, anti-enflamatuar ve bağışıklığı aktive edici bir etkiye sahiptir. Kullanım alanları, iltihaplı bağırsak hastalıkları, proktit, kolit veya doku yaralanmalarıdır. 10 uygulamalık tedavi genellikle yeterli olmaktadır.

İzmir En İyi Ozon Tedavisi

İzmir en iyi ozon tedavisi hizmetinde merkezimiz, her türlü ozon tedavisi uygulamasını, başarılı bir şekilde yapmaktadır. Düşük dozlarda uygulandığında vücut direncini artıran ozon tedavisi,  enterik virüslerin ve bakteriyofajların konsantrasyonlarını azaltan bir tedavidir. Oksijenin yüksek enerjili hali olan ozon, vücudun oksijen alımını ve kullanımını iyileştirmede ve bağışıklık sistemini harekete geçirmede alternatif bir terapi olarak kullanılmaktadır.

Hafızanın gelişmesi ve beyin fonksiyonunun iyileştirmesi adına da kullanılan ozon tedavisi için diyabet kaynaklı komplikasyon riskini bile azaltır denebilir.  Ele alınan hastalık durumuna göre birçok çeşitte kullanılan ozon tedavisinde ozon uyarıcı bir özelliğe sahip olduğundan vücut, uyarılmaktadır. Birçok hastalık, doğal seyrini ozon tedavisi sayesinde değiştirebilir.  Ozon tedavisi, nörolojik hastalıklar, ortopedi, mide-bağırsak hastalıkları, genital ve üriner sistem sorunlarında da oldukça faydalıdır.

Ozon Tedavisi Seans Ücretleri

Merkezimizde uygulanan ozon tedavisi seans ücretleri, hastalığa dayalı olarak farklı yöntemlerle uygulandığından değişiklik gösterebilmektedir. Ozon tedavisi, hiçbir hastalık yokken bile uygulanabilen bir tedavi yöntemidir.  Hastaya bağlı olarak, hangi yöntemin kaç seans uygulanacağı yapılan tetkikler sonucu belirlenmektedir. Net bir fiyat bilgisi almak için merkezimize ulaşıp rahatsızlığınız konusunda bizi bilgilendirerek randevunuzu oluşturabilirsiniz.

Ozon Tedavisi Sık Karşılaşılan Problemler

Ozon tedavisi, Ay Fizik Tedavi ve Geleneksel Tıp Merkezi gibi uzmanlar tarafından yapıldığı takdirde ozon tedavisi sık karşılaşılan problemler, minimal düzeydedir. Yan etkileri çok az olan ozon tedavisinin kesinlikle evde yapılmaması gerekmektedir. Kazara gazın solunması küçük semptomlara neden olabilir. Yan etkiler arasında gözlerin yanması, öksürük, mide bulantısı, baş dönmesi veya hafif bir baş ağrısı sayılabilir. Bu semptomlar geçicidir ve genellikle tedaviden kısa bir süre sonra düzelir.

Bununla birlikte, vücut toksinleri ve atıkları temizlerken, hastalar grip benzeri semptomlar hissedebilir. Bu, ozonun yan etkisi değil, diğer modalitelerde de görülen doğal bir iyileşme sürecidir. Bu süreç, diğerlerinden biraz daha uzun süren bir süreçtir. Kesinlikle endişelenecek bir şey yoktur ve kişi vücudunu detoksifiye ettikçe kendi kendine düzelir. Ozon tedavisinin ikincil pozitif yan etkileri sağlıklı ve parlak bir cilt, sağlıklı saç ve tırnaklar, gelişen enerji seviyesi ve daha dinlendirici bir uykudur.